İddianın kökeni nereden geliyor?
İncirle ilgili şehir efsanesinin çıkış noktası, doğadaki en ilginç simbiyotik ilişkilerden birine dayanıyor. Bazı yabani incir türlerinin üreyebilmesi için “incir yaban arısı” adı verilen küçük bir böceğin polen taşıması şart. Dişi arı, yumurtalarını bırakmak için incirin içine giriyor, bu sırada döllenme gerçekleşiyor ve arı görevini tamamladıktan sonra meyvenin içinde ölüyor.
Bu, milyonlarca yıldır süren, hem incirin hem de arının varlığını sürdürebilmesini sağlayan eşsiz bir ortak yaşam örneği.
Marketlerde satılan incirlerde durum farklı
Türkiye, Avrupa ve Kaliforniya gibi bölgelerde yetiştirilen ticari incirlerin büyük kısmı “partenokarpik” türlerden oluşuyor. Yani bu incirler döllenmeye ihtiyaç duymadan meyve verebiliyor. Dolayısıyla, pazarda veya markette satılan incirlerin içinde bir yaban arısı bulunması söz konusu değil.
“Çıtır arı” ihtimali neden yok?
Döllenmeyle oluşan yabani incirlerde bile bir yaban arısı bulma ihtimaliniz yok. Çünkü incir, “fisin (ficin)” adı verilen güçlü bir enzim salgılıyor. Bu enzim, meyvenin içine sıkışan arının vücudunu tamamen parçalayarak sindiriyor ve geriye sadece protein kalıyor.
Sonuç: Endişelenmeye gerek yok
Kısacası, ticari bir inciri yerken ölü bir arıyla karşılaşma ihtimaliniz sıfır. Bu söylenti, doğanın büyüleyici bir gerçeğine dayanıyor olsa da sofranızdaki incirler için bir tehdit oluşturmuyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: