Eski Başbakan Yardımcısı ve SHP Onursal Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal İnönü hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı televizyon programında FETÖ'cülerle İnönü'nün arkadaşlık seviyesinde ilişkisi olduğu iddiasına, Erdal İnönü’nün SHP Genel Başkanı olduğu dönemde partinin genel sekreterliği görevini üstlenen ve DYP-SHP koalisyonlarında bakanlık yapmış olan Fikri Sağlar'dan yanıt geldi.

ÇİRKİN İFTİRA
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Haziran'da katıldığı TV programında Erdal İnönü'nün FETÖ'cü olduğunu iddia ederek sarf ettiği, "İnönü bunların yakın arkadaşıydı. Erdal İnönü’nün bunların okullarını ziyaret ettiğini iyi bilirim. Onların davetlerine katıldıklarını iyi bilirim. Gelsinler konuşalım” sözlerine Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekiki Fikri Sağlar'dan yanıt geldi.
ERDOĞAN'A BEN CEVAP VERECEĞİM
Erdal İnönü’nün SHP Genel Başkanı olduğu dönemde partinin genel sekreterliği görevini üstlenen ve DYP-SHP koalisyonlarında bakanlık yapmış birisi olarak, rahmetli İnönü’nün siyasetteki en yakın yoldaşlarından birisi olduğum için bu iddiaya yanıt verebilecek ve “Gelsinler konuşalım” davetine karşılık verebilecek kişilerden birisi de benim.
İFTİRA ATIYOR
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına yakışacak bir tutum sergilemesini zaten beklemiyordum. Ancak kendisi, bir siyasi partinin genel başkanına da yakışmayacak bir iftira atarak, FETÖ ile yaptıkları işbirliklerini örtbas etmeye çalışmaktadır.
ERDAL İNÖNÜ'NÜN FETÖ İLE HİÇBİRZAMAN İLGİSİ OLMADI
Erdal İnönü, laik ve demokratik cumhuriyet değerlerine son derece bağlı bir siyasetçi olarak, hayatının hiçbir döneminde ne FETÖ’yle ne de diğer cemaatlerle herhangi bir şekilde ilişki kurmamıştır. Ne genel başkanlığı ne de başbakan yardımcılığı döneminde FETÖ’nün okullarını ziyaret etmemiştir. Aksine, Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı hükümet, FETÖ’nün Orta Asya’da açtığı okulların önünü kesmek amacıyla bölgede devlet üniversiteleri açılması için çalışmalar yapmıştır.
AKSİNE İNÖNÜ FETÖ İLE MÜCADELE ETMİŞTİR
Aynı dönemde, SHP Genel Sekreteri olarak yaptığım açıklamalarda, tarikatların 10 yıl içinde devleti ele geçirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in Gülen’le görüşmesini eleştirmiştim. 1994 yılının Aralık ayındaki gazete arşivleri incelendiğinde, Gülen ve benzeri yapılanmaları yönelik “Atatürk’ün kurmuş olduğu laik, demokratik cumhuriyetin karanlık güçlerce yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde, onların temsilcileriyle görüşülmesine” yönelik eleştirilerim görülebilir.
ERDAL İNÖNÜ UYARMIŞTI
Kısacası, gerek rahmetli Erdal İnönü gerekse de SHP, FETÖ’yle arkadaşlık etmek ve okullarını ziyaret etmek şöyle dursun, bu yapıyla mücadele edilmesi gerektiğini yıllar önce vurgulamış ve bu yapıların ortaya koyduğu tehdide dikkat çekmiştir.
DERHAL İSTİFAYA DAVET EDİYORUM
AKP Genel Başkanı eğer iddiasının arkasında ise, “gelsinler konuşalım” davetini kabul etmeye hazırım. Bu çirkin iftiranın arkasında duracak cesareti varsa, dilediği bir TV programında bu konuyu tartışmaya hazırım. Ancak bu cesareti yoksa, oturduğu koltuğun şerefine yakışmayacak bu açıklaması nedeniyle kendisini derhal istifaya davet ediyorum.
ŞİRAZESİ KAYMIŞ
Son günlerde yaptığı diğer açıklamalarla (buzdolabı, ambulansları çeken köpekler, Silifke’deki tren hattı, kıraathane, vb.) birlikte düşünüldüğünde, Erdoğan’ın ya şirazesi kaymış ve cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturabilecek cezai ve hukuki ehliyeti ortadan kalkmış, ya da o koltuğu kaybetmemek uğruna şeref ve ahlaktan vazgeçmeyi göze alabilecek duruma gelmiştir. Erdal İnönü’ye yapılan çirkin iftiraları değerlendirirken, Erdoğan’ın içine düştüğü bu durumun da vatandaşlarımız tarafından göz önünde bulundurulacağından eminim.
Kaynak: cumhuriyet.com.tr
kaynak link: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/993210/Donemin_bakanindan_Erdogan_a_cevap__inonu_degil_Ciller_gorustu.html